ATATÜRK OSMANİYE’DE
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Atatürk; Adana’ya 9 defa, Dörtyol’a 3 defa gitti. Osmaniye İstasyonu’ndan 4 defa geçti. Osmaniye’ye 1 defa geldi. 13 Ocak1925’te Adana'ya gelen Mustafa Kemal Paşa geceyi Misis'te, tren vagonunda geçirdi. 14 Ocak 1925’te, Saat 10.00'da Dörtyol'a gitti. Eşi Lâtife Hanımla birlikteydi. Toprakkale İstasyonu’nda iken Osmaniye'den bir heyet Mustafa Kemal Paşa’yı memleketlerine davet etti. O gün kati söz alamayan heyet Dörtyol'a gidip daveti tekrar etti. 16 Ocak 1925’te Mustafa Kemal Paşa, Osmaniye’yi ziyaret için Saat; 09.00'da Dörtyol'dan hareket etti. Söz konusu ziyarete ilişkin 18 Ocak 1925 Pazar günü çıkan Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin “Reis-i Cumhur Hazretlerinin Seyahatleri” manşeti ile verdiği haberin alt başlığında halkın Paşa’ya bağlılığını ve sevgisini gösterdiğinin vurgulanması çok anlamlı idi; “Toprakkale, Osmaniye, Dörtyol’da Halk Bütün Merbutiyet ve Muhabbetini Büyük Reisimize İbraz Etmiştir.” Haberde ziyaretin öncesi şöyle belirtildi; “Reis-i Cumhur hazretleri Dörtyol'a giderken Osmaniye'den Toprakkale'ye gelen bir heyet kendilerini memleketlerine davet etmişlerdir. O gün katî söz alamadıkları cihetle heyet tekrar Dörtyol'a gönderilmiş ve davetlerini tekrar ile teşriflerini istirham eylemişlerdir. Bunun üzerine Paşa hazretleri, bugün saat dokuzda Dörtyol'dan Osmaniye'ye müteveccihen hareket buyurdular.” Fransız işgalinden kurtarılamayan Hatay’la ilgilenmek için 3 gün 3 gece Dörtyol’da kalan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa 16 Ocak 1925 Cuma günü saat;11.00’de Osmaniye’ye geldi. İstasyon’da halkın alkışları ve “Yaşa!” sedaları içinde trenden inen Mustafa Kemal Paşa otomobiline bindi. Otomobilin iki yanında giden eski Kuvayımilliyecilerin atlı gösterileri ve halkın coşkulu tezahüratı arasında şehre girdi. Cebelibereket Valiliğini, Halk Partisini ve Belediyeyi ziyaret etti. Daha sonra “ufak bir gezinti” yaptı ve saat; 14.30’da Adana’ya gitti. Mustafa Kemal Paşa’nın 3,5 saat süren Osmaniye ziyaretini Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi’nden okumaya devam edelim; “Bütün istasyonlar donanmış, halk istasyonlara dolmuş idi. Erzin'de, Toprakkale'de pek parlak tezahüratta bulunuldu. Paşa Hazretleri de halka teşekkür ve iltifatta bulundular. Saat on birde Osmaniye'ye muvasalat olundu. İstasyon’da bütün halk, mektep talebesi safbeste-i ihtiram idi. Paşa hazretleri trenden alkış tufanı ve “Yaşa!” sedaları arasında indiler ve otomobile binerek şehre doğru hareket ettiler. Otomobili iki yanda memleket eşrafından kırk elli atlı cirit oynayarak takip ediyorlardı. Evvela Hükümet Konağını, bilahare Halk Fırkası Mahfeli ile Belediye Dairesini ziyaret buyurdular. Halk Fırkası Mahfelinin hatıra defterine; ‘Osmaniye Kasabasını ve buranın halkını ziyaret edebildiğimden çok memnun oldum. Halkın gösterdiği kalbî ve samimî tezahürattan fevkalâde mütehassısim. Bu güzel kalpli mert insanlar arasında daha ziyade kalmak saadeti içün ayrıca fırsat arayacağım. 16 Kânunusani 1341/Gazi Mustafa Kemal’ cümlesini yazdılar. Belediye Dairesi’nden çıktıktan sonra kasaba etrafında ufak bir cevelan yaparak İstasyon’a avdet edildi. Ve saat bir buçukta tren Adana’ya doğru hareket etti.” 1934’te TBMM tarafından Atatürk soyadı verilen Mustafa Kemal Paşa, Doğu Anadolu seyahatinden gelip Adana’ya giderken 19 Kasım 1937 günü geçtiği Osmaniye İstasyonu’ndaki hatırası da çok özeldir. Bu hatıra ile ilgili olarak merhum Öğretmen Ahmet Kılıç bilgi vermektedir. Ayrıca Ankara’da oturan Emekli Emniyet Müdürü Mustafa Yüksel’in Osmaniye’de oturan Orhan Gazi Çalık ile birlikte düzenlediği ve Osmaniye Valisi İsmail Fırat’a verdiği 10.10. 2001 tarihli rapor da bir belge değerindedir. Ahmet Kılıç’ın anlattıklarına ve söz konusu rapora göre, 19 Kasım 1937 günü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmaniye’den geçeceğini öğrenen halk İstasyon’a akın etmiş, bir süre beklemiş, tren gelmeyince geri gitmiştir. Raporda şöyle denilmiştir; “Rayların güvenliğini kontrol eden öncü trenin Mamure’den Toprakkale İstasyonu’na gitmesi ve gelmesi üzerine Atatürk’ümüzün geleceğine hükmeden halk tekrar İstasyon’a koştu. Bir süre sonra tren geldi. Trende bir masada oturduğu görülen Atatürk ayağa kalktı. Pencereden başını çıkardı. Yanında Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya ve Dr. Tevfik Rüştü Aras vardı. Atatürk’ün bulunduğu pencerenin altındaydım. Yanımda bulunan Numune Mekteb-i İptidaisi öğrencilerinden Nail’e işaret ederek ‘Nerelisin?’ dedi. Bor’lu olduğunu söyledi. ‘Burada Muallim var mı?’ deyince Cemal Gürtan ‘Bendeniz kültür iş’arıyım Paşam!’ diye cevap verdi. Ona ‘bor’ kelimesinin manasını sual etti. ‘Ekilip biçilmeyen yer’ deyince kaşlarını çattı ve aynı soruyu Nail’e sordu. Nail; ‘Bor, sulak ve mümbit yerdir’ deyince Atatürk hazretleri; ‘Nasıl oluyor, okulun müdürü borun manasını bilmiyor da öğrenci biliyor?’ diye kızdı. Kaymakama Nail’in Ankara’ya gönderilmesini emretti.
Kaynak: Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü